25 Haziran 2011 Cumartesi

Çin Sineması

       1905 yılında özel sermaye ile kurulan Çin sineması, 40 yıldan fazla bir sürede zaman zaman parlak, zaman zaman da dolambaçlı bir gelişme sürecinden geçti ve 1949-1952 yıllarına gelindiğinde özel bir tarihi aşamaya girdi. Bu dönem içinde özel sermayeye dayalı Çin sinemasının gelişme süreci üç aşamaya ayrılabilir. Bunlar: 1949 yılındaki bekleyiş dönemi, 1950 ila 1951 yılları arasındaki canlanma dönemi ve 1951 ila 1952 yıllar arasındaki yok olmuş dönemidir.                                                                                                                                                                 25 Mayıs 1949 tarihinde Shanghai'nın kurtuluşundan sonra Shanghai Film Stüdyosu kuruldu. Shanghai Film Stüdyosu, Dongbei Film Stüdyosu ve Beiping Film Stüdyosu'ndan sonraki devlete bağlı üçüncü film yapımı merkeziydi. Bu stüdyonun kurulması, Shanghai'daki sinemacılık ve film yapımcılığının kamu sermayeli stüdyoların ağır bastığı bir trende girdiğini simgeliyordu. Shanghai'daki özel sermayeli film yapımcılığı ise sıkıntılarla yüz yüzeydi. Çin'in kuruluşundan sonra, varlığını sürdüren 10'dan fazla özel sermayeli sinema şirketinden yalnız Wen Hua, Da Tou ve Guo Tai gibi şirketler kapsamlı donatımlara, çekim stüdyolarına ve ilgili sanat ve teknik elemanlarına ve film yapımı kabiliyetine sahip olarak filmciliğe devam edebiliyorlardı. Ancak bu şirketler bile sadece kurtuluştan önce çekimine başlamış olan filmleri bitirebilecek güçteydiler ve yeni filmlerin yapımı için gereken sermaye ve güce sahip değillerdi. 1949 yılında, özel sermayeli sinemacılık sektörü ancak 8 film çevirmişti. Bu filmlerin gişe satışları iyi olmadığı için, şirketlerin mali yükü daha da ağırlaşmıştı. Bu duruma hem sermaye ve personel eksikliği ile teknik donatımların geri kalmışlığı, hem yapım şirketlerinin yeni Çin'in edebiyat ve sanat politikasına yabancı olmaları, hem de filmlerin içerdikleri estetik anlayışın çağın gelişmesine ayak uyduramaması neden olmuştu. Çin'deki ekonomik altyapı, siyasi rejim ve toplumsal yaşamda meydana gelen köklü değişimlerin karşısında özel sermayeli sinemacılık sektörü yönünü kaybetmişti.                                                                                                                                                  1950 ila 1951 yılları arasındaki dönem, yeni Çin Sinemasının hızlı büyüme dönemiydi. 1950 yılında, Dongbei, Shanghai ve Beijing'daki üç kamu sermayeli film yapımı merkezinde toplam 29 kurmaca film üretildi. Filmin üretiminde 1949 yılındaki 8 filme göre büyük artış oldu. Aynı zamanda filmlerin düşünsel derinliği ve sanatsal kalitesi de oldukça yükseldi. "Beyaz Saçlı Kız" ve "Çelik Savaşçı" gibi bir dizi halinde çekilmiş olan filmler, halk arasında büyük rağbet görmüştü. Böylece özel sermayeli sinemacılık sektöründe de yeni yaratıcılık coşkusu ve canlılığı görülmeye başkandı. 1950 ila 1951 yılları arasında çevrilen 46 filmde, geniş konular ve özgün bakış açıları olmakla birlikte 1930 ila 1940'li yıllar arasındaki filmlerde görülne seçkin sanatsal bakış devam etti ve aynı zamanda yeni çağdaki temalar ve gösterim özellikler de bulunuyordu. Özel sermayeli sinema sektörü, kamu sermayeli sinema sektörüyle birlikte yeni Çin sinemasının ilk parlak dönemini yarattı.

             Çin'de ilk olarak "batının gölge oyunu" diye adlandırılan film, 1896 yılında Avrupa'dan Çin'in Shanghai ve Hong Kong gibi şehirlerine yayılmaya başladı. 1905 yılında Beijing Feng Tai adlı bir fotoğraf stüdyosunun patronu Ren Jingfeng'in çektiği ve Pekin Operası'ndan uyarlanan " Ding Jun Dağı" adlı film, Çin sinema tarihindeki ilk sayfayı açtı. Bundan sonra, Zheng Zhengqiu, Zhang Shichuan ve Li Minwei gibi yönetmenler 1913 yılında Shanghai ve Hong Kong'da "Zorluklar Karşısındaki Karı-Koca" ve "Zhangzi'dan Karısına Sadakat Sınavı" adlı Çin'in ilk iki kısa filmini çektiler. O zamandan Shanghai'da ilk uzun filmin çekildiği 1920 yılına kadar geçen dönemde Çin sineması doğum sancıları yaşadı.                                                                                                                 Çin sineması Taiwan Boğazı'nın iki yakası ve Hong Kong bölgelerinde çekilen filmleri de içeriyor. (Macao'da, 1980'li yıllarda film çekilmeye başlandığından burada değinmeyeceğiz). Sinema sanatı, Çin'in ana kesimi, Hong Kong ve Taiwan bölgelerinde ortak bir kültür kaynağına dayanarak, farklı sosyal sistemler ile kültürel ile tarihi fonlar karşısında farklı gelişme çizgisi izledi. Öte yandan da Taiwan Boğazı'nın iki yakası ve Hong Kong'daki sinemacılık, her zaman birbirleri ile bağlantıda olduklarından birbirlerini etkilediler. Bu bölgelerde ortaya konan ileri ve seçkin eserler, Çin sinema kültürünü yaratmanın yanı sıra, dünya sinema sanatının gelişimine de büyük katkıda bulundu.                                                                                                                                               Çin'in ana kesimindeki filmler, Çin sinemasının en uzun tarihe dayanan ve en büyük başarılara imza atan önemli bir bölümüdür.                                                                                                                          1930'lu yılların başında, Shanghai sinema çevresinde solcu sanatçıların başında olduğu realist sinema hareketi başladı. Çağın gereği olan bu hareket Çin Komünist Partisi'nin sinema davasına başkanlık etmesinin de başlangıcı oldu. Xia Yan, Tian Han, Hong Sen, Nie Er gibi ünlü isimler, bir grup ilerici sinemacıyla dayanışma içinde "Üç Moda Kadın"?"Jie Mei Hua" (Çiçek Gibi Kardeşler), " Melek Kızı", " Büyük Yol" gibi filmler çektiler. Bu yönetmenler, 1920'li yıllardan itibaren doğaüstücülük, Kungfu ve aşk konulu ticari filmlerin yerine giderek, toplumun çelişkilerini ve halkın yaşamını gerçekçi bir şekilde göstererek, çağın "emperyalizm ve feodalizme karşı çıkan" sesini yükselttiler. Bu Çin sinemacılık sanatının tarihindeki ilk zirveye ulaştığı gibi, dünya sinemacılık tarihinin parlak bir sayfası oldu.                                                                                                1940'lı yılların sonunda Cai Chusheng'in yapımı olan "Nehir Suları Doğuya Akar", Shen Fu'nun yönettiği " Binlerce Evin Işığı", Li Tianji ve Fei Mu tarafından yönetilen "Küçük Kentin İlkbaharı" gibi tipik ve seçkin filmlerle Çin sinemacılık sanatı yeni bir yükselişe geçti. Bu yapıtların tamamına yakını, Japon saldırganlara karşı direniş savaş dönemi ve bu savaştan sonra Guomingdan Partisinin (Milli Halk Partisi) kontrolündeki bölgelerdeki toplumsal yaşamı gerçekçi bir şekilde gösterdi ve halka siyasi baskıyı ve ekonomik yağmayı açığa vurdu. Bu filmler, Çin sinemasında realizm akımının olgunlaşmaya doğru ilerlemesini simgeler.                                                                          Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949 yılından sonra "Çinli Evlatlar", "Beyaz Saçlı Kız" gibi seçkin filmlerin çıkışı, sinemanın yeni çağ ve yeni karakterin anlatımında büyük başarılar kazandığını gösterdi. Çin sosyalist sinema girişimi, solcuların müdahalesi olmasına rağmen, yine dolambaçlı bir şekilde ilerliyordu. 1960'lı yılların başında, Çin'in edebiyat ve sanat politikalarına yönelik düzenlemeler yapılmasıyla sanat teorisi ve pratiğini içeren bir sanat yenililiği yaratma etkinlikleri başladı.

 

    Çin sineması uyanıyor

Felaket filmi 'Aftershock', Çin’de gişe rekorları kırmaya devam ediyor

      79 milyon dolar hasılat yapan film 'Aftershock', Çin sinema tarihinin en çok iş yapan yerli filmi oldu. Feng Xiaogang’ın yönettiği film, daha önce 62 milyon dolar ile rekoru elinden bulunduran 'The Founding of a Republic' (Bir Cumhuriyetin Kuruluşu) isimli propaganda filmini geride bıraktı.
AP'nin haberine göre, Çin’de en çok iş yapan film, 204 milyon dolar hasılatla 'Avatar'. İkinci film ise '2012'. Çin’de filmlerin gişe gelirleri giderek artıyor. Hollywood yapımlarının daha çok seyredildiği ülkede, yıl sonunda toplam gişe hasılatının 1.5 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Çin’de yerli yapımların pazarını korumak için sınırlı sayıda yabancı filme izin veriliyor.

TEKNİK ANLAMDA BİR DEVRİM
'Aftershock', 1976 yılında Çin’in kuzey bölgesinde bulunan Tangshan’da gerçekleşen ve 240 binden fazla insanın ölümüne neden olan, dünyanın en büyük felaketlerinden biri olarak anılan depremi konu ediniyor. 20 milyon dolar bütçeli ve Tangshan Belediyesi tarafından desteklenen film, Çin’de 22 Temmuz’da gösterime girdi. IMAX formatıyla da gösterime sunulan film, Çin sineması için teknik anlamda devrim niteliği taşıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder